Özgür Özel CHP Genel Başkanı olarak ilk ciddi sınavında ‘sıfır’ aldı.

31 Mart sonrası verdiği kuşatıcı mesajları, kendi eliyle parçalayıp attı.

Sokakları tahrik etti, CHP örgütünü ayrılıkçı ve radikal grupların ardına döktü.

Güya Taksim’e kadar yürüyecekti, Bozdoğan Kemeri’ne

Yaklaşık 170 yıl önce Avustralya’da taş ve inşaat işçilerinin çalışma şartlarının iyileştirilmesi için başlattığı mücadele, günümüz Türkiyesi’nde memurların tatil yaptığı, işçilerin çalıştığı, sendikaların görücüye çıktığı, ayrılıkçı ve sol örgütlerin meydanlarda güç tazelediği

Geçmiş yıllarda her olağanüstü durumda klavyenin başına geçenler, bu gece sus pus.

Ankara perişan.
Sağanak cadde ve sokakları esir aldı.

Sözümona geçmişteki yanlışları düzeltmek, altyapı sorununu çözmek, modern şehir inşa etmek için halkın desteğini alıp işbaşı yapanların

CHP 1 Mayıs’ta Taksim meydanına gitme kararı almış, parti örgütlerini harekete geçireceklermiş.

CHP’nin tercihidir, sadece gerginliği arttırmaya yarar, o kadar.

Oysa CHP’nin yeni patronu Özgür Özel, seçim sonrası ayrıştırıcı değil yatıştırıcı mesajlar veriyordu.

CHP’yi 50+1

Yeni Anayasa talebi yeniden gündemde.

Malum, 12 Eylül Anayasası’nın geçici maddelerle birlikte 194 maddesinden 80’i değiştirildi, eklenen 3 geçici maddeden 2’si sonradan kaldırıldı.

Farklı iktidar dönemlerinde yapılan bu değişikliklerle Anayasa’nın fikri bütünlüğü bozuldu,

Seçim sonrası siyasi yelpaze yeniden şekilleniyor.

6’lı masanın iki güçlü genel başkanı Kılıçdaroğlu ve Akşener adayı terk etti.

Diğerleri entübe oldu.

CHP moralli, İYİ Parti ağır yaralı.

Meclisteki mayınlı arazide yol arayan 60 civarında vekil var.

Ağıralioğlu gibi yeni

Belediyeler.

Her partiden yeni seçilen belediye başkanları, devraldıkları borç tutarını yayınlıyor.

Özellikle CHP’li yeni başkanlar.

Evet.

Belediye harcamaları ve yerel yönetim anlayışı da artık masaya yatırılmalıdır.

Parti ayrımı yapmadan, tartışmayı horoz dövüşüne

Cumhurbaşkanımızın Filistin’in haklı davasına verdiği güçlü destek ve mazlumların yanındaki sağlam duruşu, katil devlet İsrail’i çılgına çevirmiş.

Sözde dışişleri bakanının, Cumhurbaşkanımızı hedef alan seviyesiz üslubu, alçaklığı ve soytarılığı, bundandır.

Cumhurbaşkanımızın

Mülakat meselesi gündemde yine. Kalmalı mı kaldırılmalı mı?

Kesinlikle kaldırılmalı, iki sebeple:

1/Cumhurbaşkanımızın sözü yere düşürülmemeli. Güven zincirini koparırsanız sözün hükmü kalmaz artık.

2/Özel yetenek gerektiren ve ulusal güvenliği ilgilendiren kritik alanlara

Akşam saatlerinde asansörde bir beyefendiyle karşılaştım. Tanıştık, yüksek yargı üyesiymiş.

‘Ne olacak memleketin hali?’ diye sordu.

Seçimden sonra benzer içerikte bu tür sorularla o kadar çok karşılaştım ki güldüm:

‘Herkes bu soruya cevap arıyor ama cevabını kimse bilmiyor.’

Popülizm virüsü.

2002 öncesi siyaset kurumu ve devleti neredeyse kötürüm hale getirmiş, vaatler açık arttırmaya çıkarılmıştı.

AK Parti iktidarıyla bu ölümcül tehdit bertaraf edildi. Ta ki 1 Kasım 2015’e kadar.

Nasıl mı? Anlatalım.

2002-2015 arasında girdiği her seçimi

Daha önce mültecileri kovacaklarını söyleyen CHP, 31 Mart sonrası makas değiştirdi.

CHP’nin gölge lideri İmamoğlu ‘Kredilerin bir kısmını mültecilerin entegrasyonu için kullanacağız’ dedi.

CHP Genel Başkanı Özel’in sır küpü Veli Ağbaba da yeni mülteci politikasını tarif etti:

Seçimden sonra ne oldu?

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tüm yetkili kurulları topladı.

MYK, MKYK, Bakanlar Kurulu, Grup Yönetimi ve diğerleri.

Söz alan herkes başarılı olduklarını anlattı, kimse sorumluluk üstlenmedi.

Hani ‘Başarının sahibi çok olur, başarısızlık öksüz ve

Gaziantep’teyiz.

Yeniden seçilen Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahin
Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu 🇹🇷
Nurdağı Belediye Başkanımız Mehmet YILDIRIR
İslahiye Belediye Başkanımız Kemal Vural ‘ı ziyaret ettik.

Rabbim güzel ve hayırlı hizmetlere vesile kılsın

Vekillerle ilgili tartışmayı minimize edecek en kalıcı formül, toplumun oyun kurucu olmasıdır.

Hastane veya cezaevi menüsü gibi önüne konan yemeği tüketmeye zorlanan topluma malzemeleri verir istediği menüyü hazırlamasına fırsat oluşturursanız günahı da sevabı da kendine ait

Değişiklik mi?
Değişim mi?

İlki istatistiki veridir.
Diğerini ihtiyaç belirler.

O halde şimdiye kadar yapılanlar neydi?

Misal, dedik ki:

‘Vekillerin yüzde 65’ini değiştirdik’

‘MKYK üyelerinin yüzde 80’i gitti’

‘Kabinenin yarısı artık yok’

Bu oranlar nasıl belirlendi?

Körler sağırlar birbirini ağırladı, güldük, eğlendik, azıcık kaygılandık.

Ve tiyatro bitti.

İç kamuoyuna kuyruğu dik tuttuğunu göstermeye çalışan İran, İsrail’e de ihtiyacı olanı verdi. Netanyahu hem içeride hem dışarıda destek buldu.

Gecenin hüzünlendiren tek yanı, bir an

İktisadi, sosyal ve siyasi sonuçlar üreten, birbiriyle ilintili iki temel probleme dikkat çekmek isterim.

1/Üniversiteler.
2/Sosyal yardımlar.

Son 22 yılda üniversite sayısı 3’e, öğrenci sayısı 5’e katlandı. Bugün 208 üniversitede 9 milyona yakın öğrenci eğitim görüyor,

Bayramda sohbetlerin konu başlıklarından biri, AK Parti’nin geleceği.

Haliyle muhalifler keyifli, bizim dostlar arasında endişeli olan da var, iyimser olan da.

Ben iyimser olanlardanım.

Temel argümanım şu:

Öfkeli seçmen, çok ağır bir fatura kesti ama alternatif üretmedi.

Milletimizin ve İslam âleminin mübarek Ramazan Bayramı’nı canıgönülden tebrik ediyorum.

Bayramın ülkemiz, milletimiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için barışa, huzura, esenliğe vesile olmasını diliyorum.